Geçtiğimiz günlerde Epic Games hesabıma göz atıp oynanabilecek neler var diye bakınırken önüme aylar önce bedavaya aldığım Kingdom Come Deliverance çıktı. Zamanında Oyungezer'de gördüğüm, devamında geliştirme sürecini yakından takip ettiğim ama o zamanlar sistemim yeterli olmadığı için oynayamadığım bu oyuna şans vermenin tam zamanıydı.
İLK BİR KAÇ SAAT
Oyun başında ana karakterimiz Henry tam anlamıyla vasıfsız, tembel ve hiçbir yeteneği olmayan bir herif. Karakterin bu başlangıç hâli aslında bir RPG oyunu için harika bir başlangıç çünkü oyunu oynadıkça yaptığınız tercihlerin ve geliştirmelerin karakterin üzerindeki etkisini çok daha rahat görebiliyorsunuz ve bu da güzel bir tatmin duygusu oluşturuyor. Oyunun ilk birkaç saati gerek öğretici gerek de hikayenin temelini atmak amacıyla şurdan şuraya git ve şununla konuş şeklinde ama bu kısmı atlattıktan sonra sizi açık dünyaya olduğu gibi bırakıyor. Gerek ana görevler gerekse yan görevler gayet güzel ve oyunda bolca görev bulmak mümkün.
GERÇEKÇİLİK ARAYANLAR İÇİN BİRE BİR
Kingdom Come benim oynadığım en gerçekçi oyunlardan biri. Yemeğinizden temizliğinize, uykunuzdan yaralarınıza kadar birçok şeye oldukça dikkat etmeniz gerekiyor. Kimi insan bu gerçekçiliği sevmese de ben ,özellikle de savaş sistemine, bayıldım. Kingdom Come'da bir düşmanı öldürmek öyle 3-5 saniyede olabilecek bi şey değil. Baze bir kişiyi öldürmek için bile dakikalarca uğraşabiliyorsunuz. Tek hamlede öle de bilirsiniz, öldüre de bilirsiniz. Bu da sizi her dövüşte diken üstünde tutan, hangi taraftan nasıl saldıracağınızı ya da nasıl savunacağınızı düşündüren, strateji yapmanızı gerektiren dövüşler ortaya çıkarıyor.
EKSİ YÖNLER
Bu oyunu o kadar övdün hiç mi eksi yönü yok derseniz, tabii ki var. Öncelikle bu oyun bağımsız geliştiriciler tarafından yapılmış indie bi oyun ve bütçe eksiklikleri ara sahnelerde hissediliyor. Ara sahnelerde karakterlerin animasyonları çok ama çok yapay. İkincisi ise bu oyunda kayıt almanız için ya uyumanız ya da kayıtsızın içkisini (ki nitekim pahalı ve görevlerden pek elde edilen bir içecek değil) içmeniz gerek. Oyunda bazen öldükten sonra sizi dakikalar önceki kayda geri yollaması tam manasıyla sinir bozucu. Son olarak ise her ne kadar ben karşılaşmamış olsam da Youtube'da gördüğüm kadarıyla oyunda bazı ciddi buglara rastlayabilirsiniz.
Özetlemek gerekirse Kingdome Come Deliverance yaklaşık 90-100 saatlik bir oynanışa sahip gerçekçi bir Orta Çağ RPG oyunu ve uzun oynanışına rağmen Steam'de sadece 50 lira. Bana kalırsa bu oyun kaçmaz.
Oynadıktan sonra nasıl bulduğunuzu buraya yazmayı unutmayın
İLK BİR KAÇ SAAT
Oyun başında ana karakterimiz Henry tam anlamıyla vasıfsız, tembel ve hiçbir yeteneği olmayan bir herif. Karakterin bu başlangıç hâli aslında bir RPG oyunu için harika bir başlangıç çünkü oyunu oynadıkça yaptığınız tercihlerin ve geliştirmelerin karakterin üzerindeki etkisini çok daha rahat görebiliyorsunuz ve bu da güzel bir tatmin duygusu oluşturuyor. Oyunun ilk birkaç saati gerek öğretici gerek de hikayenin temelini atmak amacıyla şurdan şuraya git ve şununla konuş şeklinde ama bu kısmı atlattıktan sonra sizi açık dünyaya olduğu gibi bırakıyor. Gerek ana görevler gerekse yan görevler gayet güzel ve oyunda bolca görev bulmak mümkün.
GERÇEKÇİLİK ARAYANLAR İÇİN BİRE BİR
Kingdom Come benim oynadığım en gerçekçi oyunlardan biri. Yemeğinizden temizliğinize, uykunuzdan yaralarınıza kadar birçok şeye oldukça dikkat etmeniz gerekiyor. Kimi insan bu gerçekçiliği sevmese de ben ,özellikle de savaş sistemine, bayıldım. Kingdom Come'da bir düşmanı öldürmek öyle 3-5 saniyede olabilecek bi şey değil. Baze bir kişiyi öldürmek için bile dakikalarca uğraşabiliyorsunuz. Tek hamlede öle de bilirsiniz, öldüre de bilirsiniz. Bu da sizi her dövüşte diken üstünde tutan, hangi taraftan nasıl saldıracağınızı ya da nasıl savunacağınızı düşündüren, strateji yapmanızı gerektiren dövüşler ortaya çıkarıyor.
EKSİ YÖNLER
Bu oyunu o kadar övdün hiç mi eksi yönü yok derseniz, tabii ki var. Öncelikle bu oyun bağımsız geliştiriciler tarafından yapılmış indie bi oyun ve bütçe eksiklikleri ara sahnelerde hissediliyor. Ara sahnelerde karakterlerin animasyonları çok ama çok yapay. İkincisi ise bu oyunda kayıt almanız için ya uyumanız ya da kayıtsızın içkisini (ki nitekim pahalı ve görevlerden pek elde edilen bir içecek değil) içmeniz gerek. Oyunda bazen öldükten sonra sizi dakikalar önceki kayda geri yollaması tam manasıyla sinir bozucu. Son olarak ise her ne kadar ben karşılaşmamış olsam da Youtube'da gördüğüm kadarıyla oyunda bazı ciddi buglara rastlayabilirsiniz.
Özetlemek gerekirse Kingdome Come Deliverance yaklaşık 90-100 saatlik bir oynanışa sahip gerçekçi bir Orta Çağ RPG oyunu ve uzun oynanışına rağmen Steam'de sadece 50 lira. Bana kalırsa bu oyun kaçmaz.
Oynadıktan sonra nasıl bulduğunuzu buraya yazmayı unutmayın